Aristo'un eserlerinin tercümelerinde olasılık sözcüğü, bir gerçeğin rastgelirliliğinin nicelikleştirilmesini ifade etmemektedir ama bir fikrin ne kadarının genel olarak kabul edildiği ile ilgilidir. Orta Çağ ve sonra Rönesans Çağı'nda birbirini takip eden açıklamalar ve Aristo'nun eserlerinin çevirilerinde yapılan hatalar ile anlam kaymaları ortaya çıkıp bu sözcük bir fikirin olabilirliğinin tasarlanması anlamına gelmeye başlamıştır. XVI. Yüzyıl ve XVII. Yüzyıl'da etikle ilgili din biliminde bulunan olasıcılık bu anlamda ön plana gelmiştir. XVII. Yüzyıl'ın ikinci yarısında olasılık konusunun Blaise Pascal ve Pierre de Fermat tarafından matematiksel olarak incelenmeye başlanması ile olasılık sözcüğü modern anlamına doğru bir yol almıştır. Matematiksel modern olasılık kuramının geliştirilmesi XIX. Yüzyıl'da başlamıştır.